TEMA Vakfı Uyardı: Kütahya’nın %92’si Maden Ruhsatı Tehdidi Altında
TEMA Vakfı’nın 24 ili kapsayan araştırmasına göre Türkiye genelinde yaklaşık 20 bin maden ruhsatı bulunuyor. Kütahya, %92’lik ruhsatlılık oranıyla en çok tehdit altında olan il olarak öne çıkarken, TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, mevzuatın her alanda madenciliğe izin verecek şekilde düzenlendiğini vurguladı. Ataç, doğal ve kültürel varlıkların korunması için bütüncül bir planlama ve kamu yararını gözeten yeni bir yaklaşım çağrısında bulundu.
TEMA Vakfı’nın Türkiye’nin 24 ilinde yürüttüğü analiz çalışması, madencilik faaliyetlerinin ormanlardan tarım alanlarına, kültürel varlıklardan korunan doğa alanlarına kadar geniş bir tehdit oluşturduğunu ortaya koydu. Çalışmaya göre, bu 24 ilde yaklaşık 20 bin maden ruhsatı bulunuyor.
İnceleme kapsamında, illerdeki maden ruhsatlarının dağılımı ve yoğunluğu değerlendirilirken, Kütahya %92’lik oranla en yüksek maden ruhsatlılığına sahip il olarak belirlendi. Kütahya’yı sırasıyla Çanakkale-Balıkesir (%79) ve Uşak (%80) takip ediyor. TEMA Vakfı, bu durumun mevcut maden mevzuatının, statü ve nitelik gözetmeksizin her yerde madenciliğe izin vermesi nedeniyle oluştuğunu belirtti.
İhale edilmeyi bekleyen ruhsatlar çoğunlukta
Toplam ruhsatların 14.967’sini ihale edilmeyi bekleyenler oluştururken, 2.158’i işletme ruhsatı ve 1.871’i arama ruhsatı konumunda. İşletme ruhsatlarının en yoğun olduğu bölgeler arasında Muğla, Sivas ve Kaz Dağları yöresi öne çıkıyor. Arama ruhsatları ise özellikle Siirt, Şırnak, Batman, Eskişehir ve Çanakkale-Balıkesir bölgelerinde yoğunlaşıyor.
Deniz Ataç: “Her yerde madenciliğe izin veren bir sistemle karşı karşıyayız”
TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, Maden Kanunu’nun 1985’te yürürlüğe girmesinden bu yana 20’den fazla kez değiştirildiğine ve her değişiklikle madencilik faaliyetlerinin daha fazla alana yayıldığına dikkat çekti.
Ataç, haritalama çalışmalarının ortaya koyduğu tabloyu şöyle değerlendirdi:
“Ne yazık ki bu manzara, bizleri doğal alanlarımız, tarım alanlarımız, meralarımız, kültür değerlerimiz ve sağlığımız konusunda büyük bir kaygı ile karşı karşıya bırakıyor.”
Planlama yok, kamu yararı sadece madende aranıyor
Ataç, kamu yararının yalnızca madencilik üzerinden tanımlanmasının ciddi bir sorun olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Tarımsal üretimi, turizmi ve insan sağlığını dikkate almayan madencilik uygulamaları; ormanları parçalıyor, suları kirletiyor, kültürel mirası yok ediyor. Zeytinlikler gibi kültürümüz de köklerinden ediliyor.”
TEMA Vakfı, doğal, kültürel ve ekonomik yaşam alanlarının korunması adına daha dengeli, bütüncül planlamaya dayalı ve kamu yararını çok yönlü gözeten bir çevre politikası çağrısı yaptı.
Ajans Expres Gazetesi
Tepkiniz Nedir?
