Kazım Kurt: “Yargıya Güven %27’ye Düştü, Türkiye’de Adalet Alarm Veriyor”

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Şehir Plancıları Günü kapsamında yaptığı konuşmada, tutuklu bulunan şehir plancılarına dikkat çekerek yargı süreçlerini ve Türkiye’de adalet sistemine duyulan güveni eleştirdi. Kurt, İzmir ve Silivri Cezaevlerinde bulunan Tayfun Kahraman, Buğra Gökçe, Gürkan Akgün, Resul Ekrem Şahan ve Mehmet Murat Çalık için “haksız yere tutuklu” ifadelerini kullandı.

Kurt, "7-8 aydır iddianame hazırlanmadıysa bu adalet değildir" diyerek, yargıdaki güven sorununun bir anket sonucuna göre yalnızca %27 düzeyine indiğini söyledi. Bu durumu, "Türkiye'nin dörtte üçü yargıya güvenmiyor, demek ki dörtte üçü CHP’li" sözleriyle yorumladı.

“Yargı bağımsız değil, siyasi baskı altında”

Başkan Kurt, başsavcının kamu kurumlarındaki görevlerinden aldığı maaşlar üzerinden yargıya duyulan güvensizliği örnekleyerek, “Bu belgeli, ispatlı bir durum. Yargı kendi işini yapmıyor, siyasi etki altında hareket ediyor,” ifadelerini kullandı.

“Türkiye özgür bir ülke olmalı”

Ekonomik durum ve ifade özgürlüğüne de değinen Kurt, "Ticaret Odası’nda konuşamayanlar kahvede ağlıyor" diyerek, toplumun büyük kesiminin yaşanan ekonomik sıkıntılardan dolayı baskı altında olduğunu savundu. Hükümetin 23 yıldır Türkiye’yi yönetmesine rağmen, kalkınmayı hala vadetmesinin çelişkili olduğunu dile getirdi.

“Teknolojik projeler iç politika malzemesi yapılmamalı”

TOGG ve yerli uçak gibi teknolojik yatırımların da “propaganda aracı” olarak kullanıldığını öne süren Başkan Kurt, “Yerli uçak diyorsunuz ama motor lisansı başka ülkelerde. Asıl kazanan başka” sözleriyle projelerin tam bağımsızlık ilkesiyle uyuşmadığını belirtti.

“LÖSEV örneği sivil toplumun gücünü gösteriyor”

Sivil toplum kuruluşlarının desteklenmesi gerektiğini ifade eden Kazım Kurt, özellikle LÖSEV’in çalışmalarını örnek gösterdi. Devletin eksik kaldığı alanlarda sivil toplumun devreye girmesinin desteklenmesi gerektiğini belirterek, “Devlet, LÖSEV’e şaşı bakmamalı,” dedi.

“Cumhurbaşkanı tarafsız olmalı”

Kurt, Cumhurbaşkanı’nın hem devletin başı hem de partinin genel başkanı olması durumunun yarattığı çelişkiye dikkat çekti. “Cumhurbaşkanı hepimizin Cumhurbaşkanı olmalı. Ancak şu anda 300 bine yakın vatandaşa açılmış hakaret davası var. Bu kabul edilemez,” diyerek ifade özgürlüğü sınırlarının daraltıldığını savundu.

Kurt, sosyal medya paylaşımları nedeniyle açılan davaları, “Cumhurbaşkanı avukatlarının tarayıcı gibi çalıştığı bir sektör oluştu” sözleriyle eleştirdi.

“12 Eylül mahkemelerini arar olduk”

Başkan Kurt, geçmişte avukatlık yaptığı dönemi hatırlatarak, “Bugünkü adalet sistemi, 12 Eylül mahkemelerinden bile geri durumda” ifadelerini kullandı.

“Türkiye'nin tahammülü kalmadı, seçim istiyoruz”

Konuşmasının sonunda Kazım Kurt, erken seçim çağrısını yineledi ve “Türkiye’nin tahammülü kalmadı. İlk seçimde gideceksiniz. Cumhurbaşkanı adayımızı da dışarıda belirleyeceğiz,” dedi.

Ajans Expres Gazetesi