İYİ PARTİ İZMİR MİLLETVEKİLİ HÜSMEN KIRKPINAR: “BU BÜTÇE SAVUNMA DEĞİL, SİYASİ TERCİHLER BÜTÇESİDİR”

TBMM Genel Kurulu’nda 29’uncu Birleşimin ikinci oturumunda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi kapsamında Millî Savunma Bakanlığı bütçesi görüşüldü. İYİ Parti Grubu adına söz alan İYİ Parti İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar, konuşmasına “Bu bütçenin her satırı güven vermesi gereken bir savunma bütçesi olmaktan çok, siyasi iradenin tercihlerini gösteren bir metindir.” sözleriyle başladı.

“YAŞ YAPISI VE KOMUTA ZİNCİRİ KEYFİLİĞE AÇILDI”
Kırkpınar, Yüksek Askerî Şûra yapısında yapılan değişiklikleri eleştirerek, “YAŞ’ın yapısını değiştirip askerî nüvelerini zayıflatmanız, terfi süreçlerini keyfîliğe açık hâle getirmeniz ve komuta zincirini siyasal baskılarla dizayn etmeniz bir devlet projesi değil, bir parti projesidir.” dedi. Hükûmetin eleştirileri “millî güvenlik perdesi” arkasına sakladığını söyleyen Kırkpınar, “Şeffaflıktan uzak, hesap vermekten imtina eden bir yaklaşım tercih ediliyor.” ifadelerini kullandı.

“ASKERÎ SAĞLIK SİSTEMİ TASFİYE EDİLDİ”
Askerî sağlık sistemine ilişkin eleştirilerde bulunan Kırkpınar, “En kritik görevlerde bulunan askerleri olan bir ülkede bu askerleri koruyacak sağlık zinciri yok edilmiştir.” dedi. Harp cerrahisinin dağılmasının sahada can kayıplarına yol açtığını savunan Kırkpınar, “Askerî liselerin kapatılması TSK’nin yüzyıllık kurumsal hafızasına vurulmuş en ağır darbelerden biridir.” ifadelerini kullandı.

“ŞEHİT YAKINLARI VE GAZİLER İÇİN AYRILAN PAY ON BİNDE ÜÇ”
Bütçenin sosyal adalet boyutuna dikkat çeken Kırkpınar, astsubayların, uzman çavuşların ve sözleşmeli erlerin sorunlarına “samimi bir çözüm” getirilmediğini söyledi. Şehit Yakınları ve Gaziler Programı’nı eleştiren Kırkpınar, “Bize ‘Bu iş Aile Bakanlığının bütçesinde.’ deniliyor.” dedi ve ekledi:
“Şehit yakınları ve gaziler çatı bir bakanlık olarak Millî Savunma Bakanlığının da asli sorumluluğundadır. Ayrılan pay on binde üç. İçi boş ve üzüntü verici bu tutum, şehitlik ve gazilik makamının onuruna yakışmamaktadır.”

“SAVUNMA SANAYİİ KARANLIK ODA GİBİ”
Savunma sanayisi harcamalarına ilişkin şeffaflık eleştirisi yapan Kırkpınar, “Milyarlarca dolarlık anlaşmaların ne içerdiğini bilmeden önümüze konuluyor; sorulduğunda ‘ticari sır’ deniliyor.” ifadelerini kullandı. Eurofighter anlaşmaları, tank modernizasyonu, motor bağımlılığı ve füze tedariki gibi başlıklarda bilgi verilmediğini belirten Kırkpınar, “Savunma sanayisini teknoloji hamlesi olmaktan çıkarıp siyasete yakın şirketlerin zenginleşme alanına dönüştürdünüz.” dedi.

“BU YIL 48 EVLADIMIZI TOPRAĞA VERDİK”
Konuşmasının en çarpıcı bölümünde yaşanan kayıplara dikkat çeken Kırkpınar, “Bu yıl 48 evladımızı toprağa verdik.” dedi. Pençe-Kilit’teki kamikaze drone saldırıları, Metina’da şehit edilen 12 asker, 6 Temmuz’daki metan gazı faciası, İskenderun’da hipertermi nedeniyle hayatını kaybeden 2 asker ve Gürcistan’daki C-130 kazasında kaybedilen 20 Mehmetçiği hatırlatan Kırkpınar, “Bunların tamamı TSK’nin keşif ve güvenlik standartlarında derin bir zafiyet olduğunu gösteriyor.” ifadelerini kullandı.

Kırkpınar, her olaydan sonra yapılan açıklamalara tepki göstererek, “Görev yapan askerlerimizin ölüm haberleri her defasında ‘idari soruşturma açıldı’ cümlesiyle geçiştiriliyor. Bu tavır şehadetin ağırlığıyla bağdaşmaz, devlet ciddiyetiyle hiç bağdaşmaz.” dedi.

“ELEŞTİRİYİ TEHDİT GÖREN ANLAYIŞ”
Konuşmasının sonunda bütçeyi genel çerçevede değerlendiren Kırkpınar, “Bu bütçe ülkemizin güvenlik ihtiyaçlarını kısmen karşılamakla birlikte yetersizliği açıktır.” dedi. Kırkpınar, “Hesap vermekten kaçan, eleştiriyi tehdit olarak gören, devlet geleneklerini siyasi sadakat kaygısına kurban eden bir anlayışla hazırlanmıştır.” ifadelerini kullandı.

Kırkpınar, “Millî güvenlik hassasiyetinin gerektirdiği sorumlulukla” bütçeye ilişkin eleştirilerini dile getirdiğini belirterek konuşmasını tamamladı.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI