Eğitim-Bir-Sen’den MESEM Açıklaması: “Sistemi Yıkmak Değil, Güçlendirmek Gerekir”

Son dönemlerde Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) üzerinden yürütülen eleştiriler kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, Eğitim-Bir-Sen Eskişehir 1 Nolu Şube Başkanı İbrahim Akar’dan dikkat çekici bir açıklama geldi. Akar, MESEM’e yönelik “çocuk işçiliği” suçlamalarının mesleki eğitimi hedef alan kasıtlı bir karalama kampanyasının ürünü olduğunu ifade etti.

MESEM öğrencilerinin 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu kapsamında çırak statüsünde olduğunu hatırlatan Akar, “Bu öğrenciler kayıt altındadır, sigortalıdır ve denetime tabi bir eğitim sürecindedir. Bu uygulamayı çocuk işçiliği olarak nitelendirmek emeğe ve eğitime iftiradır,” dedi.

“Sistemi yıkmak değil, iyileştirmek gerekiyor”

Akar, münferit iş kazalarının sistemin tamamını hedef almak için kullanılmaması gerektiğini belirterek, “Her iş kazası acıdır. Ancak sistemin kendisini ‘ölüm düzeni’ gibi göstermek kolaycılıktır. Kazaların büyük kısmı işletmelerin mevzuata uymamasından kaynaklanıyor. Çözüm, sistemi yok etmek değil; denetimi artırmak, işletmelere yaptırım uygulamaktır,” dedi.

“Sendikal sorumluluğumuzun gereğini yapıyoruz”

Eğitim-Bir-Sen’in manipülasyonun değil, çözümün tarafında olduğunu vurgulayan Akar, özellikle denetim süreçlerinde öğretmenlere yüklenen iş güvenliği sorumluluğuna da dikkat çekti. “İş güvenliği denetimi öğretmenlere yüklenemez. Öğrencilerin güvenliği en üst düzeyde sağlanmalı, ağır ve riskli işler kapsam dışı bırakılmalıdır,” ifadelerini kullandı.

“MESEM, kayıt dışı çalışmanın önüne geçiyor”

Akar, MESEM’in esas amacının gençleri kayıt dışı ve güvencesiz çalışmadan korumak olduğunu belirterek, “Bugün MESEM’e saldıranlar, dün mesleki eğitimi savunuyorlardı. Bu çelişki dikkat çekicidir. Sistemi hedef alan söylemler, farkında olmadan gençleri tekrar kontrolsüz koşullara itmektedir,” şeklinde konuştu.

“Bazı sendikaların tutarsız tutumu kaygı verici”

Bazı eğitim sendikalarının hem MESEM’i eleştirip hem de eğitim ortamını “ideolojik zemine çektiğini” öne süren Akar, “Okullarda toplumsal cinsiyet eşitliği adı altında aile ve değerler sistemi tehdit ediliyor. Aynı yapıların şimdi MESEM’i hedef alması tutarsızlıktır,” dedi.

Akar, açıklamasını Eğitim-Bir-Sen’in kararlı duruşunu vurgulayarak tamamladı:
“Her öğrencinin ve emekçinin güvenliği tartışılmazdır. Ancak bu hassasiyet, manipülasyon malzemesi yapılmamalıdır. Mesleki eğitimi güçlendirmek, denetimleri artırmak ve sistemi iyileştirmek zorundayız. Biz çözümün yanındayız, ideolojik saldırıların değil.”

Ajans Expres Gazetesi