Delil Ateş’ten Kan Davalarına Karşı Sağduyu ve Barış Çağrısı

Ateş açıklamasında, kan davaları ve uzun yıllara yayılan husumetlerin toplumun huzurunu derinden sarstığını belirterek, “Bu acı tablo yalnızca taraf olan aileleri değil; çocuklarımızı, gençlerimizi, komşularımızı ve toplumun huzur dokusunu derinden yaralamaktadır. Her kavga bir ocağı söndürür, her silah sesi bir geleceği karartır. Husumetin kazananı yoktur; kaybedeni ise tüm toplumdur” ifadelerine yer verdi.
"Unutulmamalı"

Mardin’in kadim kültürünün, Şanlıurfa’nın köklü aile yapısının ve bölgenin kardeşlik hukukunun silahlı çatışmalarla bağdaşmadığını vurgulayan Ateş, tüm aileleri, aşiretleri ve kanaat önderlerini itidalli davranmaya davet etti. Ateş, “Son dönemde özellikle Mardin ve Şanlıurfa başta olmak üzere birçok bölgemizde kan davaları, aile çatışmaları ve uzun yıllara yayılan husumetler ciddi şekilde artış göstermektedir. Bu acı tablo yalnızca taraf olan aileleri değil; çocuklarımızı, gençlerimizi, komşularımızı ve toplumun huzur dokusunu derinden yaralamaktadır.

Unutulmamalıdır ki:
Her kavga bir ocağı söndürür, her silah sesi bir geleceği karartır.
Husumetin kazananı yoktur; kaybedeni ise tüm toplumdur.

Mardin’in kadim kültürü, Şanlıurfa’nın köklü aile yapısı ve bu bölgenin yüzyıllara dayanan kardeşlik hukuku; kan davası, intikam ve silahlı çatışmalarla asla örtüşmez. Bu toprakların özü barıştır, birleştirmektir, iyileştirmektir.

Bu nedenle;
Bölgedeki tüm ailelere, aşiretlere ve kanaat önderlerine itidal, sağduyu ve barış çağrısında bulunuyorum.
Mardin ve Şanlıurfa’da yaşanan her olayın nelere mal olduğunu hepimiz görüyoruz; artık öfke değil akıl, intikam değil adalet konuşmalıdır.
Devlet kurumlarımızı, yerel yöneticilerimizi ve sivil toplum kuruluşlarımızı birlikte hareket etmeye davet ediyorum.

Ayrıca, bölgedeki aşiret liderlerinin, sevilen kanaat önderlerinin ve toplumda sözü dinlenen isimlerin; Valilerimizin koordinasyonunda kurulacak bir “Bölgesel Barış Komisyonu” çatısı altında bir araya gelmesi gerekmektedir.
Bu komisyonun amacı; kan davalarının büyümeden çözülmesi, aileler arası arabuluculuğun kurumsal bir zemine oturtulması ve toplumsal barışın sürdürülebilir hale getirilmesidir.
Çünkü barış, ancak devletin gücü ile toplumun vicdanı birlikte hareket ettiğinde kalıcı olur.

Her bir vatandaşımızı, küçük bir tartışmanın bile büyük bir felakete dönüşebildiği bu süreçte soğukkanlı, dirayetli ve ferasetli davranmaya çağırıyorum.

Bizim kültürümüzde barış bir erdemdir, barıştıran ise toplumun gözünde en itibarlı kişidir.
Bugün vereceğimiz her sağduyulu karar, yarın çocuklarımıza bırakacağımız en kıymetli miras olacaktır.

Toplumsal huzurumuzu korumak hepimizin ortak görevidir.
Gelin; öfkemizi değil birliğimizi büyütelim.
Gelin; yarınlarımız için barışı yaşatalım"  dedi.

Ajans Expres Gazetesi