CHP’li Süllü’den Enerji Bakanı’na Madencilik Tepkisi: “Altınları mı buzdolabına koyup yiyeceğiz?”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada, Bakanlığın çevre, insan yaşamı ve kaynak yönetimine yönelik yaklaşımını eleştirdi.

Konuşmasına “Sayın Bakan, bütçeniz hayırlı olsun demek isterdim ama diyemiyorum,” sözleriyle başlayan Süllü, hem sunumda hem de uygulamalarda çevre ve canlı yaşamına dair ciddi ihmaller olduğunu dile getirdi.

Maden Yasası rantı koruyor, halkı değil
Enerji Bakanı'nın Maden Yasası'na ilişkin olumlu değerlendirmelerine karşı çıkan Süllü, yasanın halkın değil madencilik şirketlerinin çıkarlarını gözettiğini belirtti. “Biz bu yasayı geçiren değil, doğayı ve yaşamı savunmak için direnen vekilleriz” diyen Süllü, yasa değişikliğiyle zeytinliklerden tarım alanlarına kadar birçok alanın tehdit altında olduğunu ifade etti.

Kaymaz’da halk değil, rant kalkınıyor
Madenciliğin kalkınmadaki rolünü kabul ettiklerini ancak uygulamaların kamu yararı gözetmediğini vurgulayan Süllü, Eskişehir’in Sivrihisar ilçesine bağlı Kaymaz Mahallesi’ni örnek gösterdi. Bölgedeki çevresel tahribata ve sağlık sorunlarına değinen Süllü, “Kaymaz fasulyesi bitti, ağaçlar kurudu, kanser vakaları arttı” dedi. Çanakkale’den siyanürlü ayrıştırma için maden taşındığını söyleyen Süllü, “Cengiz Holding, Sakarya Vadisi gibi verimli bir bölgeye el attı. Altınları mı buzdolabına koyup yiyeceğiz Sayın Bakan?” sözleriyle tepki gösterdi.

ÇED raporları göstermelik, denetim yok
Süllü, çevresel etki değerlendirme (ÇED) süreçlerinin şekilcilikten öteye geçmediğini belirterek, “Halkın katılım toplantıları göstermelik, müşavir firmalar kopyala-yapıştır raporlarla süreci geçiştiriyor,” dedi. Altın madenciliğinde rehabilitasyonun ekosistemi geri getirmediğini savunan Süllü, doğanın ve halk sağlığının ağır bedeller ödediğini ifade etti.

Türkiye çölleşme riskiyle karşı karşıya
Madenciliğin su kaynakları üzerindeki baskısına dikkat çeken Süllü, 2030 itibarıyla Türkiye’nin yüzde 88’inin çölleşme riski altında olacağını belirtti. “Tonlarca su tüketen madenlere hâlâ izin veriliyor,” diyen Süllü, açık liç yöntemiyle çalışan madenlerin su planı olup olmadığını sordu.

Beylikova’daki elementler kimin için çıkarılıyor?
Beylikova’da bulunan nadir toprak elementlerinin geleceğine de değinen Süllü, bu rezervlerin yabancı şirketler üzerinden pazarlanıp pazarlanmadığını sorguladı. “Trump’ın ‘Yakında çok nadir toprak elementine sahip olacağız’ dediği rezervler Beylikova’dan mı gidiyor?” diye soran Süllü, çıkarma ve depolama süreçlerindeki çevresel risklerin de göz ardı edildiğini ifade etti.

Kaynaklarımızı millî çıkarlarla yönetin
Radyoaktif içerikli nadir toprak elementlerinin üretim sürecine dair sorular yönelten Süllü, Bakanlığın CHP’nin ulusal kaynakların yerli işletilmesine yönelik yasa teklifine tutumunu da öğrenmek istediklerini belirtti. “Bu süreçte halkın, doğanın ve ülkenin çıkarlarını nasıl koruyacaksınız?” diyerek konuşmasını tamamladı.

Ajans Expres Gazetesi