Odunpazarı Kent Konseyi: “Kadına Yönelik Şiddet Siyaset Üstü, Toplumsal Bir Sorundur”
Odunpazarı Kent Konseyi Kadın Meclisi adına konuşan Raziye Peker, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde yaptığı açıklamada, kadın cinayetleri ve şiddet vakalarının artışına dikkat çekerek, İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe girmesi ve 6284 sayılı yasanın etkin uygulanması çağrısında bulundu. Peker, tüm Eskişehir halkını 26 Kasım’daki “Sessiz Yürüyüş”e davet etti.
Odunpazarı Kent Konseyi Kadın Meclisi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında bir açıklama yaparak, Türkiye’de kadına yönelik şiddetin her geçen gün derinleştiğini ve bu sorunun ancak topyekûn bir zihniyet dönüşümüyle çözülebileceğini vurguladı.
Kadın Meclisi adına konuşan Raziye Peker, açıklamasında Mirabal Kardeşlerin anısını yaşatmak için bir araya geldiklerini ifade ederek, “Kadına yönelik şiddet siyaset üstü, insani ve toplumsal bir sorundur. Çözümü sadece yasalarla değil, aynı zamanda toplumsal dönüşümle mümkündür” dedi.
407 kadın hayatını kaybetti, bu bir istatistik değil, birer yaşamdır
Peker, Ocak 2025’te “Aile Yılı” ilan edilmesine rağmen, yıl başından bu yana 407 kadının yaşamını yitirdiğini belirtti. “Bu kayıplar yalnızca sayı değil; birer anne, kardeş, komşu, arkadaştır. Toplumun vicdanında derin yaralar açılmıştır” dedi.
Kadınlar güvende hissetmiyor
İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması, 6284 sayılı yasanın etkisizleştirilmesi ve yargıda cezasızlık uygulamalarının artması kadınlar arasında büyük bir güvensizlik yarattığını söyleyen Peker, iyi hâl indirimleri gibi uygulamaların failleri cesaretlendirdiğine dikkat çekti.
Ayrıca gündemdeki 11. Yargı Paketi ve Medeni Kanun’daki değişiklik tartışmalarının, kadınların kazanılmış haklarına yönelik yeni tehditler yarattığını vurguladı.
Ekonomik şiddet ve güvencesizlik kadınları tehdit ediyor
Kadına yönelik şiddetin yalnızca fiziksel değil; ekonomik, psikolojik ve dijital alanlarda da sürdüğünü belirten Peker, “2025 bütçesinde kadın başına düşen düşük destek miktarı, yoksulluğun kadınların sırtına yüklendiğinin göstergesidir” dedi.
İş yaşamında mobbing, cam tavan sendromu, güvencesiz çalışma koşulları ve genç kadınların geleceksizlik kaygısı da şiddetin görünmeyen ama derinleşen yüzleri arasında yer aldı.
Dijital şiddet de büyüyor
Teknolojinin gelişmesiyle dijital şiddetin yaygınlaştığını vurgulayan Peker, özellikle genç kadınların çevrimiçi ortamlarda da hedef haline geldiğini belirtti.
Kadınlar için eşit ve güvenli bir yaşam inşa edilmelidir
Peker, kadınların ne sokakta, ne evde, ne işyerinde kendini güvende hissetmediği bir düzenin kabul edilemez olduğunu ifade etti. Kadınların kamusal alanda eşit ve özgür varlığı için tüm kurumların sorumluluk alması gerektiğini belirterek, İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe girmesi ve 6284’ün etkin şekilde uygulanmasının hayati önem taşıdığını vurguladı.
Sessiz değil, dayanışmayla ses çıkarıyoruz
Peker, açıklamasının sonunda herkesi *“Sessiz Yürüyüş”*e davet etti. 26 Kasım 2025 Çarşamba günü saat 18.30’da Odunpazarı Meydanı’ndan Ulus Anıtı’na yapılacak yürüyüşle, “karanlığın değil ışığın, şiddetin değil sevginin” egemen olduğu bir yarın için omuz omuza olunacağını söyledi.
Eşitlik olmadan adalet, adalet olmadan huzur olmaz
Kadına yönelik şiddetin ve eşitsizliğin karşısında olduklarını belirten Raziye Peker, “Kadınlara şiddeti kader olarak dayatan anlayışı reddediyoruz. Ayrışmayı değil dayanışmayı büyütmekte kararlıyız” diyerek sözlerini tamamladı.
Ajans Expres Gazetesi
Tepkiniz Nedir?