İYİ PARTİ ADANA MİLLETVEKİLİ AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ: “SİYASETE VE TARİKATA BULAŞMIŞ ORDUYA VADEDİLEN TEK ZAFER FELAKETTİR”

TBMM Genel Kurulu’nda 2026 yılı Millî Savunma Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde İYİ Parti Grubu adına konuşan Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş Taş, Meclis kürsüsünde “bölücü ve yıkıcı ajandayla” yapılan konuşmalara karşı Başkanlığın kesin tavır alması gerektiğini söyledi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin “iki bin iki yüz yıllık devlet hafızasının taşıyıcısı” olduğunu vurgulayan Türkeş Taş, savunma bütçesinin artırılmasını önemli bulmakla birlikte, “jeopolitik riskler karşısında hâlâ NATO ortalamalarının gerisindeyiz” dedi; Karadeniz ve Doğu Akdeniz’de denge ve caydırıcılık çağrısı yaptı.

Aralık 14, 2025 - 00:04
İYİ PARTİ ADANA MİLLETVEKİLİ AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ: “SİYASETE VE TARİKATA BULAŞMIŞ ORDUYA VADEDİLEN TEK ZAFER FELAKETTİR”


TBMM Genel Kurulu’nda 29’uncu Birleşimin ikinci oturumunda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi görüşmeleri sürerken, İYİ Parti Grubu adına ilk sözü İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Dr. Ayyüce Türkeş Taş aldı. Türkeş Taş, konuşmasına Plan ve Bütçe Komisyonu ile bütçe sürecine katkı sunanlara teşekkür ederek başladı.

“KIRMIZI ÇİZGİLERİ HEDEF ALAN KONUŞMALAR YAPILIYOR”
Meclis kürsüsünde yapılan bazı konuşmaları eleştiren Türkeş Taş, “Milletin Meclisinde milletin vekilleri milletin tahammül sınırlarını aşan, kırmızı çizgilerini hedef alan konuşmalar yapmaktadır.” dedi. Bu konuşmaların “İç Tüzük’e ve kanuna aykırı” olduğunu savunan Türkeş Taş, “Bölücü ve yıkıcı ajandayla dile getirilen bu konuşmaları düşünce özgürlüğü olarak görmek kendimizi kandırmak olur.” ifadelerini kullandı. Türkeş Taş, “Meclis Başkanlığı kesin tavır almalı ve bunların devamlılığının önü kesilmelidir.” dedi.

“SİYASETE VE TARİKATA BULAŞMIŞ ORDU FELAKET GETİRİR”
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Türkeş Taş, “Atatürk’ün ‘Milletin parçasıdır.’ dediği ordumuz… kadim bir ordudur.” ifadelerini kullandı. TSK’yi “millî birlik ve beraberliğin teminatı” olarak nitelendiren Türkeş Taş, “Türk ordusu caydırıcılığıyla dosta güven, düşmana korku vermiştir.” dedi.

Türkeş Taş, “Siyasete ve tarikata bulaşmış bir ordunun millete vadedeceği tek zafer yenilgi ve felaket olur.” ifadelerini kullanarak, Türk askerine karşı “asgari saygı borcu” bulunduğunu söyledi. Konuşmasında İmam Şafii’den aktardığı sözle de dikkat çeken Türkeş Taş, “Fitne zamanı hakkı tutanları nasıl anlarız? ‘Düşman okunu takip ediniz, o sizi hak ehline götürür.’ ” dedi.

“BUGÜN MAVİ VATAN, SINIR VE ENERJİ GÜVENLİĞİNİ KONUŞUYORUZ”
Bütçe görüşmelerinin kapsamını “çok boyutlu bir beka meselesi” olarak tanımlayan Türkeş Taş, “Karadeniz’den Doğu Akdeniz’e, Libya’dan Irak’a, Kıbrıs’tan Adalar Denizi’ne uzanan” güvenlik başlıklarına işaret etti. Türkeş Taş, “Bu mesele günlük siyasetin dar kalıplarına sığdırılamaz.” dedi.

Savunma bütçesinin güçlü olmasının “savaş tamtamı” anlamına gelmediğini vurgulayan Türkeş Taş, “Güçlü ordu, güçlü savunma bütçesi; milletini en üst seviyede yaşatma gayesinde olan devletlerin olmazsa olmazıdır.” ifadelerini kullandı.

“BÜTÇE ARTTI AMA YETERLİ DEĞİL, NATO ORTALAMASININ GERİSİNDEYİZ”
Türkeş Taş, 2026 bütçesinde savunma ve güvenlik harcamalarının arttığını belirterek, “Bu bütçe… ne jeopolitik riskler açısından ne çizilen vizyon açısından ne de birden fazla cephede operasyon yürüten Türkiye için yeterlidir.” dedi. “Hâlâ NATO ülkeleri ortalamalarının gerisindeyiz.” diyen Türkeş Taş, “Mesele sadece bütçenin büyüklüğü değil; verimlilik, yerlilik oranı, istihdam ve ihracatla kurulan bağdır.” ifadelerini kullandı.

Savunma harcamalarını “yük değil, katma değer üreten stratejik yatırım” olarak niteleyen Türkeş Taş, savunma sanayisi ekosisteminin “şirketler, üniversiteler ve araştırma merkezleriyle” derinleştirilmesi gerektiğini söyledi. Türkeş Taş, “AB 100 milyar avroluk ek fon ayırdı, ABD trilyonlarca dolarlık planlama yapıyor; Türkiye bu fırsatlardan yararlanmalıdır.” dedi.

KARADENİZ VURGUSU: “TUZAĞA DÜŞÜLMEMELİ, MONTRÖ DENGESİ KORUNMALI”
“Türk Yüzyılı” vizyonunun yalnızca güney eksenli düşünülmesinin “kritik hata” olacağını savunan Türkeş Taş, stratejik odağın “kuzeye, Karadeniz’e ve ötesine” genişletilmesi gerektiğini söyledi. Karadeniz’de enerji taşımacılığı ve deniz yollarının risk altında olduğunu belirten Türkeş Taş, “Mayınlar, tanker saldırıları ve insansız deniz araçları Karadeniz’i çatışma sahasına çeviriyor.” dedi.

Türkiye’yi Karadeniz üzerinden savaşa çekmeye yönelik “algı operasyonu” yürütüldüğünü öne süren Türkeş Taş, “Bu tuzağa düşülmemeli; Karadeniz’de denge politikası, Montrö rejimi ve ulusal çıkarlar büyük dikkatle korunmalıdır.” ifadelerini kullandı.

DOĞU AKDENİZ: “GKRY-LÜBNAN ANLAŞMASI OLDUBİTTİ GİRİŞİMİ”
27 Ekim 2025’te GKRY’nin Lübnan’la imzaladığını belirttiği sözde MEB anlaşmasına değinen Türkeş Taş, “Bu anlaşma Türkiye ve KKTC’yi denizden kuşatma niyetinin ürünüdür.” dedi. Türkeş Taş, Türkiye’nin “pasif kalmaması” gerektiğini vurgulayarak, Suriye’yle “karşılıklı kıyılar esas alınarak” bir MEB anlaşmasının masaya getirilmesini önerdi. Mısır’la ilişkilerde de “mavi vatan temelinde askerî tatbikatların” artırılması çağrısı yaptı.

“IRAK VE SURİYE’DEKİ TÜRKMENLER DENGE UNSURUDUR”
Konuşmasının son bölümünde Irak ve Suriye’deki Türkmenlere dikkat çeken Türkeş Taş, Türkmen nüfusunun “9 ila 10 milyon civarında” olduğunu belirterek, bu toplulukların terör örgütleri tarafından hedef alındığını söyledi. Türkeş Taş, “Bu sadece Türkiye için değil, Avrupa için de istikrar meselesidir; Türkiye güvenlik boyutuyla devreye girmelidir.” dedi.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow